CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Munzur Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde araştırma görevlisi olan İlyas Kayaokay’ın doçentlik unvanını usulsüz olarak aldığı yönündeki iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Özkan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e; “Munzur Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Araştırma Görevlisi İlyas Kayaokay’ın, usulsüzce doçentlik unvanı aldığı yönündeki iddialar bilginiz dahilinde midir? Bu konuda idari bir soruşturma başlatılmış mıdır?” sorusunu yöneltti.
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Munzur Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde araştırma görevlisi olan İlyas Kayaokay’ın doçentlik unvanını usulsüz olarak aldığı yönündeki iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Özkan, konu ile ilgili olarak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Özkan, önergesinde şu değerlendirmeleri yaptı:
“Munzur Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde araştırma görevlisi olan İlyas Kayaokay’ın doçentlik unvanı usulsüzce aldığı yönündeki iddialar basında yer almıştır. Üniversitelerarası Kurul’un (ÜAK) doçentlik başvuru koşullarına göre; doktorasını bitiren bir kişinin doçentlik başvurusu yapabilmesi için temel bazı asgari koşulları yerine getirmesi gerekmektedir. Oysaki İlyas Kayaokay’ın özellikle doçentlik başvuru koşullarının ‘eğitim-öğretim faaliyetleri’ arasında yer alan asgari şartları yerine getirmeden doçentliğe başvurduğu ve sonucunda da doçent unvanını haksız bir şekilde aldığı basına yansımıştır.
ÜAK tarafından belirlenen doçentlik başvuru koşullarının ilgili ‘eğitim-öğretim faaliyetleri’ maddesinin temel şartı açık bir şekilde ‘doktora eğitimini tamamladıktan sonra açık, uzaktan veya yüz yüze ortamlarda verilmiş ders’ koşulunu şart koşmaktadır. Ders veremeyecek durumdaki kişilerin bu koşulu taşıyamamalarından ötürü mağdur olmamaları adına yine doktora sonrasında olmak koşuluyla, ilgili maddeye ‘Yurtiçi veya YÖK tarafından tanınan yurtdışı yükseköğretim kurumlarında en az 2 yıl eğitim ve öğretim faaliyetinde bulunanlar’a da bu hak tanınmıştır ibaresi eklenmiştir.
Buna rağmen adı geçen İlyas Kayaokay’ın doktorasını bitirdikten yaklaşık iki ay sonra doçentliğe başvurduğunda ne Türkiye’de ne de YÖK ya da tanınan bir yurtdışı yükseköğretim kurumunda en az iki yıl eğitim ve öğretim faaliyetlerinde bulunduğu tespit edilmemiştir. Fakat söz konusu asgari koşulları taşımamasına rağmen Munzur Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü araştırma görevlisi İlyas Kayaokay’a dosyasını incelemek üzere atanmış jüri tarafından doçent unvanı verilmiştir. Tüm bu gerekçelerden ötürü araştırma görevlisi İlyas Kayaokay’ın durumunun, doçentlik başvurusunu yaptığı Ekim 2022 tarihi itibariyle söz konusu şartların hiçbirine uymadığı iddia edilmektedir.
Öte yandan, haberde, İlyas Kayaokay hakkında daha önce de çalıştığı kurum Munzur Üniversitesi’nde bir kadın öğrenciye tacizde bulunduğu için disiplin soruşturması açılarak kınama cezası verildiği, sonrasında yine bu fiilini devam ettirmesinden ötürü hakkında verilen toplu dilekçeler nedeniyle yeni bir soruşturma başlatılarak, kamu görevinden çıkarılması talebiyle dosyasının YÖK’e gönderildiği yönündeki iddialara da yer verilmiştir.”
Özkan’ın Bakan Tekin’e yönelttiği soruları şöyle:
“-Üniversitelerarası Kurul’un (ÜAK) doçentlik başvuru koşullarına göre, bir adayın doçentlik başvurusunda bulunması için ya ‘Doktora eğitimini tamamladıktan sonra açık, uzaktan veya yüz yüze ortamlarda ders vermiş olması’ ya da yine doktora eğitimini tamamladıktan sonra ‘Yurtiçi veya YÖK tarafından tanınan yurtdışı yükseköğretim kurumlarında en az 2 yıl eğitim ve öğretim faaliyetinde bulunması’ zorunluluğu bulunmakta iken, 2022 yılının Ağustos ayında doktorasını bitiren Munzur Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Araştırma Görevlisi İlyas Kayaokay’ın yaklaşık bir buçuk ay sonra ‘Filoloji Temel Alanı’nda doçentliğe başvurup söz konusu asgari koşulları taşımamasına rağmen kendisine doçentlik unvanı nasıl verilmiştir?
-Munzur Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Araştırma Görevlisi İlyas Kayaokay’un, usulsüzce doçentlik unvanı aldığı yönündeki iddialar bilginiz dahilinde midir? Bu konuda idari bir soruşturma başlatılmış mıdır?
-Haberin basında yer alması üzerine çalıştığı kurum Munzur Üniversitesi Rektörlüğü’nün, herhangi bir girişimi ya da ÜAK’ı bu durumdan haberdar etme yönünde bir girişimi olmuş mudur?
-Gerek doçentlik unvanı alabilmek için zorunlu olan koşulları taşımadığı iddia edilen, gerekse hakkında bir kadın öğrenciye tacizden dolayı kınama cezası verilen ve sonrasında da yine benzer şikayetlerle dosyası YÖK’e gönderilen İlyas Kayaokay’dan haksız bir şekilde edindiği doçent unvanının geri alınması adına bir girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?
-İlyas Kayaokay’ın doçentlik başvuru dosyasını, koşullar ve nitelik açısından adil ve etik koşullara göre incelemediği tespit edilen jürisindeki yedi profesör hakkında idari bir soruşturma başlatılacak mıdır?”